Sezaryen doğum sonrası hamilelik anne adaylarını tedirgin eden konulardan biridir. Özellikle halk arasında bu konuda çok sayıda yanlış inanışın bulunması, söz konusu tedirginliği çok daha ileri boyutlara taşıyabiliyor. Daha önce sezaryen ile doğum yapan anne adayları bir sonraki gebeliklerinde doğumun vajinal yolla gerçekleştirmek isteyebiliyor.
Bu noktada elbette bazı riskler mevcut olur ancak sezaryen ile doğum yapan kadınların bir daha asla normal doğum yapamayacağı da asla doğru bir bilgi değildir. Bununla birlikte sezaryenle doğumun kişinin doğurganlık durumuna olumlu ya da olumsuz bir etkide bulunmadığının altını çizmekte fayda var.
Elbette doğumun ardından vücudun toparlanmasını beklemek gerekiyor. Bu toparlanma fizyolojik açından ne denli önemliyse psikolojik açıdan da bir o kadar önemlidir. Kadınların yeniden bir gebelik sürecine kendini hazır hissetmeleri ve sonrasında hamilelik planlamaları öneriliyor.
Bunun için de doğumundan sonra bir süre beklemek gerekir ki bu süre de özellikle psikolojik açıdan her kadın için aynı zaman dilimine tekabül etmez. Anne olmanın sorumluluklarının olduğunu göz ardı etmemek gerekir ve kişinin bu sorumlulukları üstlenmeye hazır hissetmesi gerekir. İki gebelik arasında geçmesi gereken sürenin ne kadar olması gerektiğine ve sezaryen sonrasında gebelik sürecine dair merak edilen tüm konulara değineceğiz. Ancak öncesinde sezaryen sonrası gebeliğin zor olup olmadığı konusunu irdeleyelim.
Toplumda hamilelik, doğum yöntemleri gibi konularda çok eski dönemlerden kalma yanlış inanışlar adeta saymakla bitmiyor. Bu yanlış inanışlar yeni nesillere de aktarıldığından günümüzde halen pek çok yanlış bilgi ile karşılaşabiliyoruz. Bunlardan biri de sezaryen doğum sonrası hamilelik elde etmenin son derece güç olduğudur. Bu bilginin kesinlikle doğru olmadığını, sezaryen işleminin sadece bir doğum yöntemi olduğunun altını net bir şekilde çizerek başlayalım.
Daha önce sezaryen ile doğum yapanlar bir daha hamile kalabilir. Sezaryen, kişinin hamile kalma olasılığı üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkide bulunmaz. Bu konunun daha net anlaşılabilmesi için sezaryenin ne olduğunu kısaca hatırlatmakta fayda olacaktır. Bu işlem cerrahi bir müdahaledir ve anne adayının karnına kesi uygulanarak bebeğe ulaşılmasını hedefler.
Ardından bebek alınır ve dikiş atılan bölge kapatılarak doğum işlemi tamamlanır. Görüldüğü gibi bu işlemde hedef sadece bebeğin anne adayının karnından alınmasıdır. Kişinin hamile kalma olasılığını etkileyecek herhangi bir müdahale yapılmaz.
Hamilelik ise yumurtalıklardan salınarak ideal olgunluğa erişen yumurtanın sperm tarafından döllenmesi ile meydana gelir. Bu tablonun sezaryen ya da vajinal doğum yapıp yapmamakla herhangi bir ilgisi bulunmuyor. Bu noktada sadece çeşitli komplikasyonlardan söz edilebilir.
Sezaryenle doğum neticede cerrahi bir müdahaledir ve çeşitli komplikasyonların gelişmesi gibi bir risk mevcuttur. Sadece bu risklerden bazılarının gerçekleşmesi durumunda kişinin gebe kalma olasılığı etkilenebilir ki bu da oldukça ender yaşanan bir durumdur. Sonuç olarak sezaryenle doğum yapmış olmak hamile kalmayı zorlaştırmaz.
Öncelikle doğum hangi yöntemle yapılmış olursa olsun rahmin yeniden toparlanmasını beklemek gerektiğini söyleyebiliriz. Gebelikle birlikte büyüyen rahmin doğumun hemen ardından küçülmesi söz konusu olamaz. Küçülmenin 1,5 ay ile 2 ay gibi bir zaman dilimini gerektirdiğini unutmamalısınız. Aynı zamanda doğum sonrasında vajinal akıntı uzun bir süre devam edebilir.
Kısacası vücudun toparlanması ve gebelik öncesine geri dönülmesi 2 yıllık bir süreçte tamamlanıyor. Zira bu durum sezaryen doğum sonrası hamilelik için de geçerlidir. Vajinal doğum yapılmamış olsa bile hormon seviyelerinin, rahmin ve daha pek çok sistemin normal hale gelmesi için lohusalık döneminin de tamamlanmış olması gereklidir.
Şayet 2 yıllık bir süre beklenmezse anne karnındaki bebekte gelişim sorunları meydana gelebilir. Bununla birlikte anne adayının sağlığı ile alakalı bazı sorunların yaşanabileceğini de belirtmek gerekiyor. Bunlar arasında en önemli olanlardan biri demir eksikliği anemisi riskidir. Bu arada 35 yaş üstü gebeliklerde doğumun ardından biraz daha uzun süre beklenmesi gerekebiliyor.
Tüm bunlar doğum sonrası gebelik için vücudun sadece fizyolojik açıdan hazır olmasını kapsıyor. Bu durumun psikolojik boyutunun da asla göz ardı edilmemesi gerekir. Bebeklerin doğumdan hemen sonra özel ve yoğun bir bakıma ihtiyacı olur. Annelerin yeni bir gebelik için hazır hissetmesi işte bu noktada önemini çok daha net bir şekilde belli ediyor. Bebeğin yoğun ilgi ve bakıma ihtiyacı odluğu dönemde ikinci bir bebeğin dünyaya gelmesi anne açısından da zorlayıcı olacaktır.
Bu konuda da halk arasında çok sayıda yanlış bilgi bulunuyor. Çok uzun yıllar bir defa sezaryen ile doğum yapan annelerin bir daha normal doğum yapamayacağına inanılıyordu. Ancak sezaryen doğum sonrası hamilelik durumunda vajinal doğum tercih edilebilir. Elbette vajinal doğuma gebelik takibini yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanının onay vermesi son derece önemlidir. Doktorun onaylamaması durumunda normal doğum konusunda ısrarcı olmak hem anne karnındaki bebek hem de anne için çok ciddi riskleri göze almak anlamına geliyor.
Ayrıca sezaryenin ardından vajinal doğum yapılması durumunda geçerli olan riskler arasında dikiş yerlerinde yırtık olması da bulunuyor. Bu riskler hakkında doktorunuz ile görüşmeniz ve aldığınız bilgiler doğrultusunda doktorunuz ile ortak bir karara varmanız çok önemlidir.
Kimi zaman anne adayları vajinal doğum deneyimini yaşamayı çok arzuluyor ve bu nedenle norma doğum konusunda ısrarcı davranabiliyor. Ancak bir risk bulunmaması durumunda zaten doktorunuz buna onay verecektir. Risk olması durumunda da önermeyecektir ve doktorunuzun görüşü doğrultusunda doğum yöntemine karar verilmesi çok daha doğru olur.
Elbette sezaryen doğum sonrası hamilelik süresi asla değişmez. Gebelik, 40 haftalık bir süreç olarak değerlendirilir ve tüm dünya genelinde bu esas kabul edilir. Daha önce hiç doğum yapmamış olmak, düşük yapmış olmak, kürtaj yaptırmak, sezaryenle doğum yapmış olmak ya da vajinal doğum yapmış olmak gebelik süresini değiştirmez. Elbette kimi zaman doğum 40. haftada gerçekleşirken kimi zaman 39. haftada hatta 38. haftada da olabiliyor. Ancak genel olarak gebelik süresi 40 haftadır.
Kadınlar sezaryen doğum sonrası hamilelik konusunda ne kadar beklemeleri gerektiğini de merak ediyor. Özellikle çocuklarının yaşlarının birbirine yakın olmasını isteyen çiftler, yaşın ilerlemesinden kaynaklı doğan riskleri göze almak istemeyenler bir an önce yeniden hamilelik planlayabiliyor. Ancak Dünya Sağlık örgütü tarafından da belirtilen süre 2 yıldır.
Anneler ikinci gebelik için en az 2 yıl beklemelidir. Daha erken dönemde gebelik oluştuğunda ise vücudun işleyişi, metabolizması, hormon seviyeleri henüz normal düzeye gelmediğinden pek çok farkı sorun yaşanabilir. Bu sorunların bebekleri de etkilediğinin altını çizelim. Yaşanabilecek sorunlara şu örnekleri verebiliriz:
Listede son derece ciddi risklerin olması nedeniyle önerilen 2 yıllık süreyi beklemek çok önemlidir.
- After 2 Seances lazer and 1 small operation (Quick) I Got pregnant.
- Gebeliğimizin 21. haftasındayız.
- Doktorumun tecrübesi ile o zorlu haftaları atlattım.
Tüm YorumlarAfter 2 Seances lazer and 1 small operation (Quick) I Got pregnant. Thank dok. HOURİA{...}
10 HaziranSayın doktorum ve ekibi öncelikle ilgi ve alakanıza teşekkür ederim. Barış beyle tanışmamız tavsiye üzerine oldu. Önce deri altı implant taktırmakla başladı hikayemiz. 1. yılın sonunda geb{...}
10 HaziranDoktorum Barış Korkmaz ve güleryüzlü samimi ekibine çok teşekkür ediyorum. Şu an 24.üncü haftamdayım. Gebeliğimin ilk haftaları biraz problemli geçti, doktoruma ne zaman ihtiyacım olsa her{...}
10 Haziran