Mol gebelik halk arasında üzüm gebeliği olarak da biliniyor.
Erken gebelik döneminde plasentanın üzüm taneleri gibi aşırı miktarda oluşum göstermesi ile ortaya çıkan bu gebeliğin 2 farklı türü bulunuyor. Bunlar;
Komplet üzüm gebeliği daha sık görülür ve aynı zamanda erken gebelikte de belirtileri gözlemlemek mümkün olur. Her ne kadar ‘gebelik’ olarak adlandırılsa da aslında bebeğe dair bir doku oluşmamıştır.
Nedeni ise çekirdeksiz yumurtada döllenme olmasıdır ve bu nedenle bebek gelişimi meydana gelmez. Ancak buna karşın plasenta gelişimini sürdürür. Plasentadan kaynaklı olarak hamilelik hormonu salgılandığı için kişide hamilelik belirtileri de gözlemlenir.
Parsiyel mol gebelik durumunda ise yine plasentada anormal gelişim vardır ve beraberinde bebeğe dair yapılar da gözlemlenir. Bunun nedeni ise yumurta hücrelerinin iki farklı sperm tarafından döllenmesidir. Bebekte 69 kromozom olduğundan maalesef bebeğin yaşaması mümkün olmaz. Bu nedenle parsiyel mol gebelikte de bebeğe ait dokuların tahliye edilmesi gerekir.
Öncelikle mol gebelik durumunda yapılan gebelik testleri sağlıklı gebeliklerde olduğu gibi pozitif çıkar. Beta hCG hormonu salgılandığı için gebelik belirtileri yaşanır. Fakat gebelik belirtilerinin sağlıklı gebeliklerden çok daha fazla yaşandığını söyleyebiliriz. Bunun nedeni beta hCG hormonunun aşırı miktarda salgılanıyor olmasıdır. Dolayısıyla mide bulantısı ve kusma gibi gebeliğe dair şikayetler üzüm gebeliği durumunda daha şiddetli şekilde görülebilir.
Üzüm gebelik denen bu durumlar için iki tür gebelik/gebelik belirtisi gözlenir. Bir türde plasenta gelişirken, çekirdeksiz yumurta döllendiğinden bebeğe dair bir şey gelişmez. İkinci türde ise iki farklı sperm tarafından gelişen yumurta ile bebeğe dair belirtiler görülür ancak plasenta anormal gelişir. İki türde de bebek oluşmaz, kürtaj gereklidir...
Bu durumu yaşayan kadınların bazıları üzüm tanesine benzeyen doku parçaları düşürür ve çoğunlukla bu şikayet üzerine bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulur. Ancak bazı kişilerde doku parçası düşürme durumu yaşanmaz. Ayrıca mol gebelik aşırı tüylenme gibi belirtiler de verebiliyor fakat bu belirtiler genellikle geç dönemde ortaya çıkan bulgular oluyor. Her iki yumurtalıkta kist oluşumu da belirtiler listesine ilave edilebilir.
Genellikle mol gebelik döllenmenin gerçekleşmesinin üzerinden birkaç hafta geçtikten sonra anlaşılabiliyor. Kimi zaman düşük ile sonuçlanabilen bu durum kimi zaman da beta hCG hormonunun aşırı yükselmesi ile anlaşılıyor. Gebeliğin belirli bir süresinde ise yapılan ultrason görüntülemesinde bebeğe dair bir oluşumun olmadığı da belirlenebiliyor.
Çok ender durumlarda ikiz gebelik gibi görünse de aslında oluşumlardan biri fetus ve diğeri de mol gebelik olabiliyor. Ultrason görüntülemesi komplet mol gebelikte tanı konması için yeterli olabiliyor. Çünkü gebelik kesesi ultrason incelemesinde görünmez. Bunun yerine yan yana dizilen mol vezikülleri görünür ve bu da mol gebeliğin tanısının konması için yeterli bir bulgudur. Fakat parsiyel mol gebelikte tanı konması bu kadar kolay olmaz. Mutlaka plasentanın çok dikkatli bir şekilde incelenmesi gerekir.
Bu konuda kesin bir gruplandırma yapmak doğru olmaz ancak ilerleyen yaşlarda mol gebelik daha sık görüldüğünden ileri yaş gebeliğin risk faktörü olarak değerlendirildiğini söyleyebiliriz. Keza 20 yaş altı gebeliklerde de bu duruma daha sık rastlanıyor. Bununla birlikte beslenmenin riski artırdığı da biliniyor. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan kadınlarda sıklıkla görülmesinin nedeni sağlıklı ve dengeli bir beslenme programının uygulanamıyor olmasıdır. Genel olarak her 1000 gebelikten biri üzüm gebelik oluyor.
Daha önce bu durumu yaşayan kadınlarda bir sonraki hamileliğinde de mol gebeliğin olma riskinin 10 kat daha fazla olduğunu da belirtmek gerekiyor. Dolayısıyla bu kişiler için risk yüzde bire kadar çıkıyor. Beyaz ırkta mol gebelik çok daha yaygın bir şekilde görülüyor. Aynı zamanda daha önce düşük yapmış ya da kürtaj olmuş kadınlarda görülme olasılığının da bir miktar artığını belirtelim.
Bu sorunu yaşayan kadınların ilk olarak merak ettiği unsur, problemin telafisinin olup olmadığı yani tedavi edilip edilemediği oluyor. Maalesef mol gebelik durumunda sağlıklı bir gebelik dünyaya getirme olasılığı yoktur. Zira komplet mol gebelikte zaten bebeğe dair bir doku oluşumu da yoktur. Bu nedenle tek tedavinin rahmin boşaltılması olduğunu söyleyebiliriz. Tanı konduğunda hastaya genel anestezi uygulanır ve rahim ağzından rahim içerisi boşaltılır.
Hem komplet hem de parsiyel mol gebelik durumunda tedavi protokolü benzer şekildedir. Tedaviden yani rahmin boşaltılmasından önce bazı tetkikler yaptırılması istenir. Aynı zamanda parçanın patolojik inceleme için gönderilmesi de gerekebilir. Beraberinde akciğer filminin çekilmesi, kan testinin yapılması da gerekecektir.
Hastalar mol gebelik durumunda neden parça alındığını ve patolojiye gönderildiğini merak ediyor. Bunun nedeni mol gebeliğin kısaca GTN olarak adlandırılan gestasyonel trofoblastik neoplazi hastalığına dönüşebiliyor olmasıdır. Vücudun farklı bir yerine yayılım gösterme olaslığı da bulunan ve aynı zamanda tekrarlayabilen GTN kötü huylu hastalıklardan biridir. Bu hastalık ortaya çıktığında ileri görüntüleme yöntemleri ile vücuda ne kadar yayılım gösterdiğinin araştırılması gerekir.
Vücuda yayılıp yayılmadığına, ne oranda yayıldığına bağlı olarak uygun tedavi protokolü izlenir. Tedavi genellikle kemoterapi ilaçları ile gerçekleştirilir. Tedavide başarı oranının gayet yüksek olduğunu da belirtmek gerekiyor. Hastalar mol gebelik ve sonrasında GTN sorunu yaşadığında bu hastalıktan uygun tedavi ile kurtulabiliyor. Zira bu gebeliğin tekrar etme olasılığı nedeniyle 3 ayda bir jinekolojik kontrollerin yaptırılmasının istenmesinin nedeni de budur.
Şayet mol gebelik sorunu yaşadıysanız düzenli olarak çeşitli kontrollerden geçmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Özellikle ilk 1 yıl boyunca mutlaka kontrollerin yapılması gerekiyor. Eğer bu kontroller esnasında herhangi bir bulguya rastlanmazsa bu durumda hamile kalınabilir.
Ancak özellikle ilk bir yıl kesinlikle korunmak gerekiyor. Bu süreçte haftalık olarak kontrollerin yapılmasına ihtiyaç duyuluyor. Haftalık takiplerin beta hCG hormonunun normal seviyeye çekilmesine kadar devam edildiğini belirtelim. Zaten mol gebelik sonrasında düzenli olarak kanda beta hCG testinin yapılmasının nedeni de budur.
Eğer doktorunuz bu kontroller esnasında şüphe uyandıracak bir bulguya rastlarsa 1 yıldan daha uzun süre korunmanız gerekebilir. Bu nedenle mol gebelik sonrasında ne zaman hamile kalınması gerektiğine dair en doğru yanıtı doktorunuz yaptığı kontrollerin ardından verecektir.
Doktorunuzun korunmanızı önermesi durumunda bu öneriyi dikkate almanız, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmeniz bakımından önem taşıyor. Ayrıca bu sorunu yaşamış olmanız bir daha asla sağlıklı bir bebek dünyaya getiremeyeceğiniz anlamına gelmez. Elbette tekrarlama riski bulunuyor. Fakat bu gebelik durumunun yeniden hamile kalmanıza ve sağlıklı bir gebelik dönemi yaşamanıza engel olmadığını da bilmeniz gerekiyor.
Döllenmenin gerçekleşmesinin ardından mol gebelik durumunda da vücutta hamilelik hormonu salgılanmaya başlar. Beta hCG hormonu ikiye katlanarak artış gösteriyor. Bu süre tıpta ‘ikiye katlanma süresi’ olarak adlandırılıyor. Hamileliğin ilk dönemlerinde ikiye katlanma süresi 2 gün ila 3 gündür. Ancak gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bu sürenin 4 güne kadar uzayabildiğini söyleyebiliriz.
Şayet mol gebelik durumu varsa beta hCG hormonu çok daha yüksek seviyelere kadar ulaşıyor. Bu rakamın 2.000.000 IU/mL düzeyine kadar erişebildiğini söyleyebiliriz. Zira bu nedenle tedavi sonrasında hamilelik hormonu olan beta hCG seviyesinin normale dönmesi de biraz daha uzun sürüyor.
- After 2 Seances lazer and 1 small operation (Quick) I Got pregnant.
- Gebeliğimizin 21. haftasındayız.
- Doktorumun tecrübesi ile o zorlu haftaları atlattım.
Tüm YorumlarAfter 2 Seances lazer and 1 small operation (Quick) I Got pregnant. Thank dok. HOURİA{...}
10 HaziranSayın doktorum ve ekibi öncelikle ilgi ve alakanıza teşekkür ederim. Barış beyle tanışmamız tavsiye üzerine oldu. Önce deri altı implant taktırmakla başladı hikayemiz. 1. yılın sonunda geb{...}
10 HaziranDoktorum Barış Korkmaz ve güleryüzlü samimi ekibine çok teşekkür ediyorum. Şu an 24.üncü haftamdayım. Gebeliğimin ilk haftaları biraz problemli geçti, doktoruma ne zaman ihtiyacım olsa her{...}
10 Haziran