Miyom rahimde gelişen ve iyi huylu olan bir kitledir. Kadınlar arasında son derece yaygın görülen bu kitlenin oluşum nedeni anormal kas çoğalmasıdır. Genel olarak her yaşta görülebiliyor olsa da yapılan incelemeler ergenlik döneminde ve menopoz döneminden sonra çok daha seyrek görüldüğünü ortaya koyuyor.
Toplumda görülme oranı % 20 dolaylarındadır ve maalesef düşük ya da kısırlık gibi problemlere de yol açabilir. Miyomun oluşum nedenlerinden tedavisine, çeşitlerinden ameliyatına kadar her konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız. Ancak öncesinde tüm kadınların bilmesi gereken önemli bir konuyu; miyomun belirtilerini mercek altına alalım.
Günümüzde her ne kadar tıp ilerlemiş olsa da bazı hastalıkların nedeni halen bilinemiyor ve bunlar arasında miyom da bulunuyor. Bu kitlenin neden oluştuğuna dair net bir bilgi edinilemedi ancak östrojen hormonunun oldukça önemli bir etkide bulunduğu biliniyor. Özellikle kadınların üreme dönemlerinde kitlenin çok daha yaygın görülmesi ve doğurganlığın sona erdiği menopoz döneminde de söz konusu oluşumların küçülme eğilimine girmesi, östrojen hormonun oluşum nedeni bakımından ön plana çıkmasını beraberinde getiriyor.
Bununla birlikte genetik faktörlerden de söz edilebilir. Ailesinde miyomun olduğu kadınlarda bu kitlenin görülme sıklığı da daha fazladır. Aşırı kilonun ve daha önce hiç doğum yapmamış olan kadınların risk altında olduğunu da belirtebiliriz. Çünkü araştırmalar bu kadınlarda da miyomun daha sık görüldüğünü ortaya koyuyor.
Genel olarak bu kitlenin 4 farklı grupta değerlendirildiğini söyleyebiliriz. Bunlar;
Bu gruplar hem söz konusu kitlenin yapılarına hem de rahimde yerleşim gösterdiği yere göre belirleniyor. 4 farklı tür arasında en yoğun şekilde görüleni intramural miyomlardır. Ender şekilde görülen tür ise submukozal olarak adlandırılan türdür.
Her kadının miyom belirtileri konusunda bilgi sahibi olması ve belirtileri ciddiye alması, erken tanı olasılığını güçlendirir. Belirtiler ise kadınların tespit etmekte zorlanacakları kadar hassas değildir. Yaygın şekilde görülen belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz:
Yukarıda sıralanan belirtiler miyomun ebatlarına, yerleşim gösterdiği yere ve diğer dokuları etkileyip etkilemediğine göre değişebilir. Bu nedenle belirtilerin tamamının her hastada mutlaka ortaya çıktığını söyleyemeyiz. Sadece bir belirti gözlemlendiğinde dahi geç kalmadan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşmek gerekiyor.
Hastaya miyom tanısı konmasının ardından ameliyatın farklı yöntemlerle yapılabildiğini belirtebiliriz.
Vücutta çeşitli sıkıntılara yol açan miyomların çıkarılması için gerçekleştirilen cerrahi müdahale yöntemidir.
Miyomların küçük ebatlarda olması durumunda bu yöntem tercih edilebilir. Ancak adet kanamalarının tamamen kesilmesine yol açabildiği için çok yaygın bir şekilde uygulanmaz.
Hastanın ileride hamilelik planlıyor olması durumunda bu ameliyat yapılabilir.
Bu ameliyat hastanın ileride gebelik planlamıyor olması durumunda yapılır. Çünkü bu yöntemde rahim vücuttan tahliye edilir. Bu ameliyatın zorunlu olmadığı müddetçe tercih edildiğini söyleyemeyiz.
Yukarıda söz ettiğimiz ameliyat, miyom tedavi seçeneklerinden sadece biridir. Bunun dışında daha farklı tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Hastanın yaşı ve genel sağlık durumu ya da miyomun nerede olduğu gibi çeşitli bilgiler ışığında doktor tarafından en uygun tedavi seçeneği tercih edilecektir. Tedavi yöntemleri arasında hormonlu rahim içi araç uygulaması da bulunuyor. Buna alternatif olarak hormon içeren doğum kontrol haplarının kullanımı da tercih edilebilir. Bu yöntem hastanın aşırı ağrı ya da aşırı kanama şikayetlerinin olması durumunda uygulanıyor.
Tedavi metotlarından bir diğeri de ilaç kullanımıdır. Kanamayı azaltmaya yönelik ilaç kullanımı aynı zamanda kansızlığı önleme ya da ağrının kesilmesini sağlamak amacıyla da tercih edilebiliyor. Elbette miyom izlenmesi de bir diğer seçenektir. Miyomun büyüme eğiliminde olup olmadığının gözlemlenmesi için bir süre beklenmesi gerekebilir. Bu süre boyunca hastanın şikayetlerinde artma olup olmadığı da dikkate alınır. Eğer hastanın şikayetleri artarsa ya da miyomda büyüme olursa bu durumda diğer tedavi seçenekleri gözden geçirilir.
Miyomun tespit edilmesi durumunda hemen ameliyat kararı alınmaz. Elbette herhangi bir cerrahi müdahale olmadan da tedavinin yapılması en azından bazı hastalarda mümkün olabiliyor. Rahim içi araçlar ya da hormon içerikli ilaçların kullanımı gibi alternatif tedavi yöntemlerinin de olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak hastada yarattığı sıkıntılara bağlı olarak kimi zaman ameliyat kararı kaçınılmaz olarak da alınabiliyor. Hastanın gebelik istemesi ancak miyomdan kaynaklı olarak kısırlık sorununun ortaya çıkması ya da miyomun rahimde yerleştiği bölge ve çevre dokulara verdiği zararlar gibi unsurlara bağlı olarak ameliyat yapılabilir.
Ameliyatta amaç ise miyomun vücuttan çıkarılması ve bu sayede hastanın şikayetlerini ortadan kaldırmaktır. Günümüzde söz konusu ameliyat çok daha kısa sürede tamamlanabiliyor. Hastanın kısa bir süre dinlendikten sonra günlük hayatına ya da iş hayatına geri dönmesi mümkün olabiliyor. Bu nedenle ameliyatı endişe veren bir durum olarak da değerlendirmemek gerekiyor.
Kadınlarda bu kitlenin ebatları 1 cm ile 15 cm arasında değişkenlik gösteriyor. Kimi zaman aynı hastada birden fazla sayıda ve farklı ebatlarda miyomun oluşması da mümkün olabiliyor. Ancak tehlike noktasında önemli olan boyuttan ziyade miyomun yol açtığı sıkıntılardır. Kansere dönüşme olasılığı yüksekse, aşırı kanamaya yol açıyorsa, kısırlığa ya da şiddetli ağrılara neden oluyorsa bu durumda kitlenin vücuttan tahliye edilmesi gündeme gelebilir.
Her miyom için derhal tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi gerekmez. Kimi zaman kitlenin gözlemlenmesi ve küçülme eğilimi içerisinde olup olmadığının belirlenmesi gerekebilir. Ancak hastanın şikayetlerinin son derece önemli olduğunu da belirtmeliyiz.
Ağrı, kanama gibi günlük hayatı etkileyen şikayetler ya da düşük ve kısırlık gibi doğurganlığa yönelik sorunlar ortaya çıkıyorsa tedavinin hemen uygulanması gerekebilir. Tanı konan hastalar kanserleşmesi noktasında da endişe yaşıyor. Yapılan araştırmalara göre her 1000 vakadan sadece 1’inde kanserleşme olduğu belirlendi. Dolayısıyla tanı konması hastanın mutlaka kanser olacağı anlamına gelmiyor.
Hastada miyom olması durumunda çeşitli sıkıntılar yaşanabiliyor. Bunlar arasında en önemli olanlardan biri adet dönemlerinin dışında kanamalar olmasıdır. Kimi zaman kanamalar şiddetli olabiliyor ve dolayısıyla kansızlık şikayeti de ortaya çıkabiliyor.
Aynı zamanda şiddetli ağrı gibi hastanın hayatını olumsuz yönde etkileyebilecek farklı sorunların da gelişebildiğini belirtmeliyiz. Gebelik döneminde ise bu kitle çok daha farklı sorunlara neden olabiliyor. Erken doğum ve düşük gibi riskleri de asla göz ardı etmemek gerekiyor. Bu kitlenin nerede yerleşim gösterdiğine ya da ebatlarına bağlı olarak çevresindeki dokulara zarar vermesi de söz konusu olabilir. Tüm bunlar dikkate alınarak tedavi seçenekleri değerlendiriliyor.
Konuyla ilgili en sık merak edilen unsurlardan biri de miyomda kireçlenme olmasıdır. Kadınlar menopoz dönemine girdikten sonra östrojen hormon seviyesinde azalma meydana gelir. Östrojen seviyesindeki azalma da beraberinde miyomda küçülme ya a kireçlenmeyi getirebilir. Kireçlenme olmasının nedeni ise miyomun çekirdeğinin içerisinde kalsiyumun birikim yapması olarak açıklanabilir. Kalsifik dejenerasyon olarak adlandırılan bu durumun da sıklıkla yaşandığını söyleyebiliriz.
Yapılan miyom ameliyatı sonrasında enfeksiyon riskine karşı antibiyotik ilaç kullanımı gerekebilir. Doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları düzenli olarak kullanmalısınız. Bir süre cinsel ilişki yasağı olabilir. Özellikle tuvalet sonrasında hijyenik temizlik çok önemlidir. Enfeksiyon riski nedeniyle temizliğe de maksimum düzeyde dikkat edilmesi gerekiyor. Ameliyatın ardından hafif ağrı olması normaldir. Ancak ağrı doktorunuzun reçete ettiği ağrı kesici ilaçlar yardımı ile kolaylıkla kontrol altına alınabilir.
Her miyom ilaçla tedavi edilmeyebilir. Ancak ilaçla tedavinin imkansız olduğunu da söyleyemeyiz. Hastanın durumuna ve miyomun ebatlarına, yerleştiği bölgeye bağlı olarak ilaç tedavisi de tercih edilebilir. Çoğu zaman doğum kontrol hapı kullanımı gibi seçenekler devreye giriyor. Aynı zamanda rahim içi araç uygulaması gibi yöntemler de tercih edilebiliyor. Yapılan muayene sonrasında doktorunuz en doğru tedavi yöntemini tercih edecektir. Konuyla ilgili sorularınızı hemen yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Miyom Nasıl Yok Edilir?
Miyomun yok edilmesi için çeşitli tedavi yöntemleri uygulanır. Kimi zaman tedavinin cerrahi müdahale şeklinde yapılması da gündeme gelebilir. Özellikle kitlenin yerleştiği bölge ve hastada aşırı kanamaya yol açması gibi durumlarda ameliyat kararı alınabiliyor. Doktorunuz gerekli incelemeyi yaptıktan sonra tedavi seçeneklerini değerlendirecektir.
Miyom Kendi Kendine Yok Olur Mu?
Her miyom mutlaka kendi kendine kaybolur diyemeyiz. Ancak böyle bir ihtimalin olduğundan da söz etmek gerekir. Menopoz sonrasında miyomun küçülmesi, gebelikte oluşan miyomun doğumdan sonra küçülerek yok olması daha önce gözlemlenen durumlardır. Bu nedenle söz konusu kitlenin kendi kendine asla yok olmayacağını belirtemeyiz.
7 cm Miyom Tehlikeli Midir?
Miyomun ebatlarının tehlikeli olup olmadığı konusunda tek başına yeterli bir bilgi olduğu söylenemez. Burada önemli olan hastada ne gibi şikayetlere yol açtığıdır. Aynı zamanda rahimde nereye yerleştiği, çevre dokuları ne oranda etkilediği gibi unsurlar dikkate alınarak miyomun tedavisine karar verilir.
Subseröz Miyom Ne Demek?
Subseröz miyomlar rahmin dış tabakasına yerleşen kitlelerdir. Genellikle çevre organlara da baskı yaptıkları için karında, sırtta şiddetli ağrı şikayetine yol açarlar. Bununla birlikte çoğunlukla kanama şikayetine de sebebiyet veren kitle türü olduğunu belirtebiliriz.
Miyom Doğumla Yok Olur Mu?
Vajinal ya da sezaryen ile doğum miyom varlığını ortadan kaldırmaz. Halk arasında doğum yapılırsa miyomun da yok olacağı yönünde bir inanış var ancak bu bilgi doğru değildir. Miyomun yok olması için mutlaka tedavi prosedürlerinin uygulanması gerekiyor.
Miyom Adeti Etkiler Mi?
Sıklıkla gözlenen kitle tiplerinden biri de rahmin orta bölümüne yerleşen miyomlardır. Bu kitleler adeti etkiler ve adet dönemlerinin uzamasına yol açabilir. Aynı zamanda kanamanın normalden daha fazla olmasına da sebebiyet verebilir. Hastada karın ağrısı, kansızlık, rahimde dolgunluk hissi gibi şikayetler de ortaya çıkabilir.
Miyom Kötü Huylu Olabilir Mi?
Bu kitlenin kötü huyluya dönüşme olasılığı yani kanserleşme olasılığı mevcuttur. Ancak bu ihtimalin gayet düşük olduğunu da belirtmek gerekiyor. Yine de miyomun mevcut olması ve tanı konması durumunda mutlaka düzenli olarak kontrollere gidilmeli ve rutin jinekolojik kontroller asla aksatılmamalıdır.
- After 2 Seances lazer and 1 small operation (Quick) I Got pregnant.
- Gebeliğimizin 21. haftasındayız.
- Doktorumun tecrübesi ile o zorlu haftaları atlattım.
Tüm YorumlarAfter 2 Seances lazer and 1 small operation (Quick) I Got pregnant. Thank dok. HOURİA{...}
10 HaziranSayın doktorum ve ekibi öncelikle ilgi ve alakanıza teşekkür ederim. Barış beyle tanışmamız tavsiye üzerine oldu. Önce deri altı implant taktırmakla başladı hikayemiz. 1. yılın sonunda geb{...}
10 HaziranDoktorum Barış Korkmaz ve güleryüzlü samimi ekibine çok teşekkür ediyorum. Şu an 24.üncü haftamdayım. Gebeliğimin ilk haftaları biraz problemli geçti, doktoruma ne zaman ihtiyacım olsa her{...}
10 Haziran