Düşük Belirtileri Nelerdir? Nasıl Anlaşılır?

Gebelikte Düşük Yapmak Nedir?

Düşük yapmak hamileliğin 20. haftasından önce ve 500 gram altında olan fetüsün çeşitli nedenlere bağlı olarak kaybedilmesidir. Hamileliğin 20. haftasından sonra da düşük yapılabiliyor ve bu düşükler de ‘geç düşük’ olarak adlandırılıyor. Genel olarak dünya genelinde gebeliklerin % 20’sinde düşük tablosunun ortaya çıktığını ve düşüklerin de yaklaşık olarak % 80’i gibi büyük bir bölümünün gebeliğin ilk 3 ayı içerisinde gerçekleştiğini belirtebiliriz. Kadınların yaşı ile düşük arasında önemli bir bağlantı var.

Kadınların yaşı ilerledikçe düşük yapma olasılığı da artıyor. Örneğin kadınların 40 ila 45 yaş arasında hamile kalması durumunda düşük riski % 40 düzeyinde artış kaydediyor. 45 yaş üzerindeyse düşük riskinin % 90 artığını belirtmek gerekiyor. Çünkü ilerleyen yaşlarda bebeklerin gelişimi ile ilgili genetik anormalliklerin ortaya çıkma riski daha fazla oluyor. Bu durumda kimi zaman vücut tamamen doğal bir tepki olarak anne karnındaki bebeğin gelişimini durduruyor ve bebeği vücuttan tahliye etmeye çalışıyor. Dolayısıyla ilerleyen yaşlarda düşük yapmak daha fazla sayıda kadının yaşadığı bir duruma dönüşüyor.

Düşük Yapmak Ne Demek?

Pek çok farklı unsur gebeliklerin düşükle sonuçlanmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla çeşitli nedenlere bağlı olarak anne karnındaki bebeğin kaybedilmesi düşük yapmak olarak adlandırılıyor. Düşüğe yol açabilecek unsurları ise şu şekilde listeleyebiliriz:

• Plasental sorunlar,
• Servikal yetmezlikler,
• Diyabet hastalığı,
• Tiroit rahatsızlıkları,
• Çeşitli enfeksiyonlar,
• Hormonal dengesizlikler,
• Rahim ağzı ile ilgili bazı sorunlar,
• Kromozomal problemler,
• Bebeklerdeki gelişim anormallikleri,
• Anne adayının vücut yapısındaki bazı anormallikler,
• Polikistik over sendromu,
• Anne adayının yaşam tarzı.

Elbette yukarıda sıralanan bu sorunların mevcut olması, gebeliğin mutlaka düşükle sonuçlanacağı anlamına gelmiyor. Yani bu durumda düşük yapmak kaçınılmaz şeklinde bir değerlendirme yapılmamalıdır. Ancak bu unsurların düşük riskini ciddi seviyede artırdığını söyleyebiliriz.

Düşük Belirtileri Nelerdir?

Anne adaları hamile olduklarını öğrendikten hemen sonra düşük riskini de göz önünde bulundurmaya başlıyor ve bu nedenle düşük belirtileri de merak ediliyor. Düşük belirtilerinin şu şekilde sıralanması mümkündür:

• Vajinal kanama,
• Karında sancı, kramp ve ağrı olması,
• Hafif ya da şiddetli düzeyde sırt ağrısı,
• Kilo kaybı yaşanması,
• Mide bulantısı ve kusma,
• Vajinadan sıvı sızması ya da şiddetli şekilde sıvı boşalması,
• Vajinadan dokulu veya pıhtılı boşalma olması,
• Baygınlık hissi,
• Rahimde kasılmalar olması,
• Yüksek ateş.

Her ne kadar düşük yapmak bu belirtiler ile kendini gösteriyor olsa da kimi zaman hiçbir belirti vermeyebilir. Bazen de yapılan muayenelerde bebeğin gelişiminin durduğu kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından tespit edilir. Bu durumda annenin zarar görmemesi için mutlaka bebeğin tahliyesinin gerçekleştirilmesi gerekir. Bununla birlikte yukarıda sıralanan rahimde kasılma ya da karın ağrısı gibi durumlar farklı nedenlerle de ortaya çıkabiliyor. Bunların hemen düşük yapmak ile ilişkilendirilmesi doğru olmaz.

Düşük Nasıl Anlaşılır, Nasıl Parça Düşer?

Bildiğiniz gibi vajinadan parça gelmesi düşük belirtileri arasında yer alıyor. Kimi zaman hiçbir doku parçası gelmeden, sadece vajinadan kan gelmesi ya da sadece vajinadan su gelmesi şeklinde de düşük yapılabiliyor. Parçalar ise düzensiz bir şekle sahip olur. Ebatları birbirinden farklı olabilir ve renkleri de değişkenlik gösterebilir. Bu doku parçaları geldiğinde düşük yapmak kaçınılmaz olabiliyor ve zaman kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile görüşülmesi gerekiyor. Vajinadan gelen doku parçasını bir kap içerisine koyarak doktorunuzun görmesini sağlayabilirsiniz.

Düşükte Kanama Miktarı Ne Kadar Olur?

Sıklıkla merak edilen konulardan biri de düşük yapmak durumunda kanamanın miktarının ne olduğudur. Ancak gebeliğin ilk haftalarında gerçekleşen yerleşme kanaması dışında, hamilelik boyunca gerçekleşen hiçbir vajinal kanama tıbben normal kabul edilmez.

Az miktarda hatta lekelenme şeklinde olsa bile vajinal kanama bir sorunun habercisi olabilir ve mutlaka bu konuda doktorunuza bilgi vermeniz gerekir. Düşük durumunda ise kanama az miktarda olabileceği gibi şiddetli bir kanama da söz konusu olabilir.

Bu nedenle kanamanın miktarını gözlemlemek yerine doktorunuza başvurmanız yani zaman kaybetmemeniz daha akılcı bir seçim olacaktır. Daha önce de değindiğimiz gibi düşük durumunda kanama olmayabilir. Diğer belirtiler de anne adayları tarafından dikkate alınmalıdır.

Kanama Olmadan Düşük Olur Mu?

Halk arasında düşük yapmak sadece kanama ile ilişkilendiriliyor ancak kanama olmadan da düşük yapılabildiğinin bilinmesi gerekiyor. Maalesef diğer belirtiler ortaya çıktığı halde kanama meydana gelmediğinden doktora başvurulmayabiliyor ve bu durumda anne adayının sağlığı hatta hayatı bile riske girebiliyor. Bebeğin anne karnındaki gelişiminin durması, bebeğin yaşamını kaybetmesi durumunda derhal fetüsün tahliye edilmesi gerekir.

Aksi halde anne adaylarının hayatı da riske girer. Bu nedenle vajinal kanama olsun ya da olmasın beklenmedik bir durum yaşandığında doktorunuza başvurmanız, sağlığınız bakımından büyük önem taşıyor. Dolayısıyla düşük belirtileri ortaya çıktığında kanamanın başlamasını beklememek gerekir.

Düşükten Sonra Gebelik Olur Mu?

Elbette düşük yapmak kadınların bir daha hamile kalamayacağı anlamına gelmez. Aynı zamanda bir sonraki gebeliklerin de düşükle sonuçlanacağı anlamına da gelmez. Kadınların düşük yapmaları durumunda bir sonraki gebeliklerinin de düşükle sonuçlanma olasılığı sadece % 5 dolaylarındadır.

Düşükten sonra son derece sağlıklı bir gebelik dönemi geçirilebilir. Ancak yeni bir gebelik için kadınların hem fizyolojik hem de psikolojik olarak toparlanması ve kendilerini hazır hissetmeleri gerekiyor. Aynı zamanda düşük belirtileri ortaya çıktıktan ve düşük gerçekleştikten sonra adet döngüsünün yeniden bir düzene girmesi 4 hafta ila 6 hafta sürebilir.

Psikolojik anlamda da kadınların kendilerini hazır hissetmeleri durumunda bu adet döngüsü düzene girdiğinde yeniden hamilelik planlaması yapılabilir.

Düşük Yapan İlaçlar Var Mı?

Kadınların düşük yapmak konusunda merak ettikleri bir diğer husus da ilaçlarla düşük yapmanın mümkün olup olmadığıdır. Herhangi bir ilaç kullanımı ya da çeşitli bitki kürlerinin kullanımı ile düşük yapılması mümkün olmaz.

İstenmeyen gebelikleri sonlandırmanın sadece tek bir yolu vardır, o da kürtajdır. Yasal kürtaj süresini kaçırmadan istenmeyen gebeliklerin kürtaj işlemi ile sonlandırılmasını sağlayabilirsiniz. Piyasada düşük yapmayı sağladığı iddia edilen çeşitli haplar ile karşılaşmanız durumunda asla itibar etmeyin. Düşük ilacı olarak lanse edilen ilaçlar sağlığınıza çok ciddi ve kalıcı zararlar verebilir. Düşük yapmayı sağlayan yasal bir ilaç yoktur.

Düşük Riski Nasıl Anlaşılır?

Anne adayının düşük yapmak konusunda mevcut riskleri anlamasının pek mümkün olmadığını belirtmek gerekiyor. Ancak kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından yapılan muayeneler ile mevcut düşük risklerinin tespit edilmesi mümkün olabiliyor.

Örneğin muayene esnasında rahim ağzı açıklığı tespit ediliyor ve bu durumda da düşük riskinin belirlenmesi mümkün olabiliyor. Düşük riski olduğunda doktorunuz tarafından istirahat etmeniz önerilebilir. Ancak bu durumu düşük belirtileri ile karıştırmamak gerekiyor.

Vajinal kanama, vajinadan doku parçası ya da su gelmesi gibi durumlarda istirahat ederek düşük riskini ortadan kaldırmak pek mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda maalesef düşük kaçınılmaz olabiliyor. Özellikle gebeliğin ilk trimester döneminden sonra düşük belirtilerinin ortaya çıkması durumunda istirahat gibi yöntemlerle pek başarı elde edilemiyor.