Orgazm en genel şekli ile cinsel uyarım ve zevkin en üst noktası olarak tanımlanabilir. Kadınlarda ve erkeklerde orgazmın farklı biçimlerde ve farklı etkilerde ortaya çıktığını belirtebiliriz. Yaklaşık olarak 10 saniye ile 20 saniye arasında değişen bir süre boyunca devam eden orgazmın nabız atması, kızarma, daha hızlı nefes alıp verme, istemsiz kasılmalar gibi sonuçlar doğurduğunu da belirtmek gerekiyor. Bu etkiler ile yoğunlukları kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Ergenlik döneminde daha yoğun olmak kaydıyla özellikle erkeklerde uyku sırasında da olabilir.
Dünya genelinde 4 bin kadın üzerinde yapılan bir araştırmada bu kadınların neredeyse 3’te 1’inin orgazmı hiç yaşamadıkları ortaya çıktı. Bu noktada orgazm olamama nedenleri de merak ediliyor. Elbette bu konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız. Ancak öncesinde nasıl oluştuğunu açıklayalım.
Öncelikle orgazm öncesinde süresi değişmekle birlikte bir haz döneminin olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu haz döneminde kadınlarda rahim ya da vajinada istemsiz kasılmalar meydana gelebilir. Ancak her kadında kasılma olmaz. Bazı kişilerde orgazmın kaslarda bir kasılma olmadan da ortaya çıkabildiğini belirtebiliriz. Bu esnada vajinal sıvı artışı da meydana gelebilir. Hem mastürbasyon hem de cinsel ilişki ile ortaya çıkabilen orgazmın beynin cinsel uyarıları son derece yoğun bir şekilde almasıyla oluştuğunu ve vücuttaki genital bölgelerin eş zamanlı olarak bu uyarılara tepki verdiğini söyleyebiliriz.
Kadınlarda orgazm genel olarak erkeklerdeki orgazma benzerlik gösteriyor olsa da daha kapsamlı ve daha şiddetli olabiliyor. Kadınlarda vajinal ve klitoral olmak üzere iki farklı şekilde ortaya çıkar. Her ikisi de mastürbasyon ya da cinsel ilişki ile yaşanabilir. Klitoral orgazmın olabilmesi için klitorisin yeterli oranda uyarılması gerekiyor. Vajinal orgazmın ise vajina duvarının uyarılmasıyla ortaya çıktığını söyleyebiliriz.
Her iki şekilde de klitoriste sertleşme ve aynı zamanda vajinada da nemlenme meydana gelir. Aynı zamanda vajina dudakları hafif düzeyde büyüyebilir. Rahim ve çevresinde bulunan kaslarda çoğunlukla kasılma olur. Erkeklerdekinden farklı olarak kadınlarda orgazmın oluşması sırasında fizyolojik bir salgı boşalması olmaz.
Zira pek çok kadının bu nedenle orgazmı yaşamadığını düşündüğünü belirtmek mümkündür. Her cinsel ilişkide orgazmın şiddeti aynı olmayabilir. Bununla birlikte uterustaki kasılmalar da her zaman ritmik olmayabilir. Kasılma sırasında beyindeki limbik sistem ile hipotalamus da rol alır. Kaslarda gevşeme olması ve kan akımının artması NO ya da VİP gibi biokimyasal maddeler etkili olur. Orgazmı etkileyen unsurlar arasında cinsel tahrik, androjenler de bulunuyor.
Elbette orgazm hem kadınlar hem de erkekler için faydalıdır. Bu faydaları ise kısa bir liste halinde, şu şekilde açıklayabiliriz:
Orgazmın bazı kültürlerde doğal bir spor olarak değerlendirildiğini de belirtebiliriz.
Sıklıkla merak edilen unsurlardan biri de orgazm olamamanın nedenleridir. Bunun birkaç farklı nedeninin olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle evlilik öncesinde cinsel yaşam tecrübesi olmayan kadınlarda ilk gece korkusu yaşanabiliyor ve bu da beraberinde söz konusu problemi getirebiliyor. Tüm dünya genelinde bu sorunun nedenlerinden bir diğeri de tiksinme duygusudur.
Daha önce yaşanan travmalar gibi bazı psikolojik unsurların da etkili olduğu biliniyor. Kadınlar etkili bir doğum kontrol yöntemi kullanmadıklarında da bu sorunu yaşayabiliyor. Bunun nedeni ise hamile kalma korkusu ve dolayısıyla cinsel ilişkiye tam konsantre olamamaktır. İlerleyen yaşlarda özellikle menopoz sonrasında hamile kalma korkusu da ortadan kalkıyor. Bu dönemde çoğu kadında bir libido artışı olduğu biliniyor. Bu arada son olarak vajinal kuruluk ya da kötü kokulu akıntı gibi çeşitli unsurların da orgazmı etkilediği ve kadınlarda bu gibi sorunlara neden olduğunu söyleyebiliriz.
Kadınlarda farklı orgazm çeşitleri olabiliyor. Bunlar vajinal ve klitoral olmak üzere iki farklı grupta incelenebilir. Klitoris çevresinin duyarlı olduğu zaten biliniyor. Zira klitorisin tek fiziksel fonksiyonunun cinsel zevk vermek olduğunu söyleyebiliriz. Klitoris kadın vücudunda cinselliğin en önemli noktasıdır. Bu dokuda binlerce sinir lifi bulunuyor ve bu da cinsellik noktasında kadınların uyarılmasını kolaylaştırıyor.
Klitoris cinselliğin beyinden sonraki merkezi olarak değerlendiriliyor. Fakat bu durum vajinal orgazmın aynı öneme sahip olmadığı anlamına gelmez. Kadınların büyük bölümü vajinal orgazma ulaşmanın güç olduğunu düşünüyor. Oysa orgazma ulaşma noktasında klitoral ile vajinal orgazmın birbirlerine üstünlüklerinin olmadığını söyleyebiliriz. Her iki orgazm da farklı zevk alma biçimleridir.
Cinsel ilişki ya da mastürbasyon sırasında orgazm olamama sorunu ‘anorgazmi’ olarak adlandırılıyor. Anorgazmi ise psikolojik unsurlardan, çevresel faktörlerden eşlerin uyumundan kaynaklanabiliyor. Kültürel faktörler ve kadınların daha önce yaşadığı travmalar da bu sorunun ortaya çıkmasından son derece etkilidir. Anorgazminin sadece % 5’inin fiziksel etmenlerden kaynaklandığı yapılan pek çok araştırma ile belirlendi. Bu fiziksel unsurlar arasında yaygın şekilde görülenleri şu şekilde listeleyebiliriz:
Kadınlar için daha kolay orgazm olmanın bazı püf noktaları bulunuyor. Hemen birkaç örnek aktarabiliriz:
Kadınlarda orgazm süresi kişiden kişiye değişir. Hatta her cinsel ilişkide bu sürenin aynı olması da beklenemez. Ancak genel olarak 15 saniye ile 20 saniye arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Belirtiler ise istemsiz kasılmalar, vajinanın nemlenmesi, ciltte kızarıklıklar oluşması, daha hızlı nefes alıp vermedir.
Elbette orgazm iki taraflı olarak yaşanması gereken bir deneyimdir. Eşlerden birinin orgazma ulaşması ve diğerinin henüz ulaşmamış olması orgazmın yarım kalması olarak tanımlanabilir. Bu durumun sürekli olarak yaşanması çiftler arasında çeşitli sorunlara neden olabilir. Kadınlarda orgazmın yarım kalmasına neden olan faktörlere şu örnekleri verebiliriz:
Bu örneklere yenileri de eklenebilir.