Hamilelikte sigara kullanımı asla önerilmez. Sigara kullanımının bebeklere çok ciddi zararlar verdiğinin unutulmaması gerekiyor. Nikotin, katran, karbon monoksit gibi zararlı maddeler içeren sigaranın her nefesi bebekte kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilir.
Çünkü sigarada bulunan zararlı maddeler plasenta yani bebeğin eşi aracılığı ile anneden bebeğe geçiyor. Sigaranın zararları bununla da sınırlı değil. Aynı zamanda bebeğe oksijen ile gelişimi için son derece önemli olan besinlerin ulaşmasını da önlüyor.
Dolayısıyla gebelik döneminde sigara kullanımı sadece anne adayı için değil bebek için de son derece sakıncalıdır. Sigaranın doğurganlık üzerindeki etkilerine ve pasif içiciliğin zararlı olup olmadığına da değineceğiz. Ancak öncesinde gebelikte sigaranın ne zaman bırakılması gerektiğini inceleyelim.
Gebelikte sigara kaçıncı ayda bırakılmalı sorusu da sıklıkla gündeme geliyor. Türkiye’de hamile kadınların yaklaşık olarak % 15’inin gebelik döneminde sigara içtiği biliniyor. Oysa hamilelikte sigara kullanımı gebeliğin tespit edilmesi ile birlikte hemen sonlandırılmalıdır.
Halk arasında bu konuda yanlış bilgiler olduğunu belirtebiliriz. Örneğin gebeliğin ilk 3 ayında sigaranın bebeğe zarar vermediği ya da çok içe çekilmeze sigara dumanının bebeği etkilemeyeceği gibi tamamen yanlış inanışlara asla itibar edilmemelidir.
Kadınlar hamile kalmayı planladıklarında, gebelikten en az 3 ay önce sigarayı bırakmalıdır. Eğer plansız bir gebelik söz konusu ise gebeliğin belirlenmesi ile birlikte sigaranın da bırakılması gerekiyor. Sadece gebelik döneminde değil, emzirme döneminde de sigara içilmesi sakıncalıdır.
Anne adaylarının bu konuda destek alabileceği çok sayıda kurum ve kuruluş bulunuyor. Şayet nikotin bağımlılığından tek başına kurtulamıyorlarsa bu konuda doktorlarına da danışabilirler. Böylece ne yapmaları gerektiği konusunda bir yol haritasının çıkarılması da mümkün olacaktır. Annelerin en büyük korkusu bebeklerine zarar vermektir. Bebeklerine verebilecekleri en büyük zarar da gebelikte sigara içilmesidir.
Elbette hamilelikte sigara kullanımı son derece ciddi sıkıntılara neden olabilir. Ancak gebelik dışında da sigara içilmesinin zararlı olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Bu konuda bilinmesi gereken unsurlardan biri de sigaranın doğurganlığı olumsuz etkilediğidir.
Yapılan araştırmalar sigaranın doğurganlığı % 40 gibi yüksek bir oranda düşürdüğünü ortaya koydu. Aynı zamanda erkeklerin sigara içmesi de doğurganlığı olumsuz etkiliyor. Çünkü tütün ürünleri döllenen embriyonun kalitesini bozabiliyor.
Çiftler günde sadece birkaç tane sigara içmenin doğurganlığı olumsuz etkilemediğini düşünüyor. Oysa bu bilgi doğru değildir. Günde birkaç tane içiliyor olsa bile sigara, üreme sistemi üzerinde olumsuz etkilerde bulunur. Aynı zamanda sigara kullanımının dış gebelik riskini de son derece ciddi oranlarda artırdığını belirtmek gerekir.
Döllenen yumurtanın rahim dışına yerleşmesi yani dış gebelik, sağlıklı bir gebelik durumu değildir. Dış gebelik durumunda mutlaka gebeliğin sonlandırılması gerekir. Bu gibi riskleri ortadan kaldırmak için de sigaradan uzak durulmalıdır.
Öncelikle hamilelikte sigara kullanımı neticesinde bebeklerde gelişim problemleri olabileceğini belirtmek gerekiyor. Bebeğe anne karnındayken yeterli oranda oksijen gitmesini engelleyen sigara, sadece bu yönüyle bile bebeklerin sağlıklı bir şekilde gelişmesini önleyebiliyor.
Bebeklerde gelişim sorunları meydana gelmesinin en önemli nedenlerinden biri de bebeğe yeterli oranda besin ulaşmamasıdır. Sigarada bulunan maddeler bebeğe ulaşan besin oranlarını da olumsuz yönde etkiliyor. Bebek sürekli olarak karbon monoksite maruz kalıyor.
Bebeklerin kalp hızında azalma meydana geliyor ve bu da fetusun solunumla ilgili çeşitli sorunlar yaşamasına yol açıyor. Sonuç olarak anne karnındaki bebekler sigara kullanımından kaynaklı olarak ciddi ve kalıcı sağlık sorunları yaşayabiliyorlar. Sağlık sorunlarının yanı sıra ölüm riskinin de olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.
Anne adayları hamilelikte sigara kullanımı noktasında sigaran uzak dursa da sigara içilen bir ortamda bulunmaları tüm bu çabayı ortadan kaldırıyor. Çünkü anne adayları sigara içmese bile sigara dumanını solumuş oluyor. Dolayısıyla hem kendilerini hem de bebeklerini sigaradan korumayı başaramıyor.
Düşük doğum ağırlığı, ölü doğum, erken doğum ve gebelik kaybı gibi risklerin pasif içicilik olarak tabir edilen durumda da geçerli olduğunu belirtmeliyiz. Dolayısıyla anne adayları hem gebelik boyunca hem de doğum sonrasında sigara içilen ortamlara girmemeli, sigara dumanını asla solumamalıdır. Bu sayede bebeklerin sigara dumanından etkilenmesini de önlemiş olacaklar.
Anne adayları hamilelikte sigara kullanımı konusunda daha detaylı bilgi sahibi olmalıdır. Bu sayede konunun aslında ne denli önemli olduğunu daha iyi kavrayabilirler. Gebelikte sigara kullanımının yaratabileceği sorunlara şu örnekleri gösterebiliriz:
Bebeğin suyunun erken gelmesine yol açabilen hamilelikte sigara kullanımı haliyle erken doğum nedenlerinden biridir. Gebelik kesesi doğum başladığında açılmalıdır. Daha erken dönemde açılması ise erken doğum anlamına geliyor. Bebeğin anne karnındaki gelişimi henüz tamamlanmadan doğum gerçekleştiği için çok sayıda farklı problemle karşılaşılabilir.
Öncelikle hamilelikte sigara kullanımı doktorlar tarafından asla önerilmez. Aşağıda sıraladığımız gıdaların tüketilmesi, sigaranın zararlarını ortadan kaldırmak.
Çok yaygın olduğu söylenemez. Ancak hamilelikte sigara kullanımı olmasa bile doğumdan sonra sigaraya başlayan anneler de var. Ortak gerekçeleri ise yeni doğan bir bebekle yaşamaya adapte olmanın stresli bir süreç olmasıdır.
Ancak doğum sonrasında da annenin sigara içmesinin bebekleri olumsuz etkilediğini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu konuda zorlananların yardım alması çok daha doğru bir tercih olabilir. Sigaranın sadece anneleri değil, evde yaşayan herkesi etkilediğini, bebeklerin de bu havayı soluduğunu hatırlatmakta fayda var.