Doğum kontrol hapları hamilelik riskini ortadan kaldırmak amacıyla tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden biridir.
Tüm dünyada en çok tercih edilen birkaç doğum kontrol yönteminden biri olan bu ilaçların yan etkileri oldukça az ve bu yönüyle de milyonlarda kadının ortak tercihidir.
Her gün düzenli olarak alınması durumunda oldukça yüksek düzeyde koruma sağlayan doğum kontrol hapları, bırakıldığında ise kadınların doğurganlık özelliğinin yeniden kazanılır. Bu haplar gebelik ihtimalini minimum düzeye çekmenin yanı sıra farklı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılabilen ilaçlardır.
Doğum kontrol hapları polikistik over sendromu, endometriozis, adet olamama veya aşırı ağrılı adet dönemleri yaşama, premenstrüel sendrom rahatsızlıklarında kullanılır. Bununla birlikte adet kanamasının aşırı miktarda olması, akne problemi yaşanması gibi durumlarda da tedavi amacıyla bu ilaçlardan faydalanıldığını belirtebiliriz.
Türkiye’de kullanımı son derece yaygın olan doğum kontrol hapları şunlardır;
Hangi doğum kontrol hapını kullanıyor olursanız olun, en fazla %98 oranında koruma sağladığını bilmelisiniz.
Yasmin en sık tercih edilen ilaçlardan biridir ve 21 günlük tabletler şeklinde kullanıma sunuluyor. Doğum kontrolünün anı sıra sivilce, ödem, sebore gibi çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde de Yasmin adlı ilaç tercih edilebiliyor.
28 tabletten oluşan bu hap 24+4 şeklinde formüle ediliyor. 4 adet hap aslında hormon içermiyor. Kullanıcıları yan etkileri açısından çok fazla rahatsız etmeyen ilaçlardan biri olduğunu da belirtebiliriz.
Piyasada mevcut doğum kontrol hapları arasında fiyatı en uygun olanlardan biri de Microgyon adlı ilaçtır. 21 adet tabletten oluşan bu ilacın de etkinliği oldukça yüksektir.
Doğum kontrolüyle birlikte akne ve tüylenme artışı gibi bazı rahatsızlıkların tedavisinde de Diane 35 adlı ilacın kullanıldığını belirtebiliriz.
Hamilelik olasılığını çok yüksek oranda düşüren Reginon adlı ilacın etken maddesinin gestoden ve etinilestradiol olduğunu belirtmek gerekiyor. Bu nedenle söz konusu etken maddelere alerjisi olanların bu ilacı kullanmaması gerekiyor.
Yine yan etkilerinin son derece az olması nedeniyle tercih edilen ve yaygın bir şekilde kullanılan doğum kontrol haplarından biri de Ginera adlı ilaçtır.
Doğum kontrol hapları, diğer doğum kontrol yöntemleri gibi gebelik riskine karşı %100 bir koruma sağlamaz. Bu nedenle hamile kalmamak için hap içen kadınların da adet gecikmesi gibi önemli gebelik belirtileri yaşaması durumunda zaman kaybetmeden gebelik testi yaptırması gerekiyor.
Doğum kontrol hapları sadece düzenli olarak kullanıldığında gebelik riskine karşı koruma sağlıyor. Arada bir de olsa hapın kullanımı unutulduğunda gebelik riski artıyor. Dolayısıyla bu ilaçların düzenli kullanımına maksimum düzeyde önem verilmesi gerekiyor.
Hamilelik olasılığını düşürmek için doğum kontrol hapları kullanmaya başladığınızda ilk kurudan itibaren koruyuculuk etkisinin başladığını belirtebiliriz. Genellikle ikinci kutuya başlandığında koruyuculuğunun da başladığı düşünülüyor ancak bu bilgi doğru değildir.
İlacı almaya başladığınızda gebelik riski de minimum seviyeye iner. Ancak burada kritik bir unsura da değinmek gerekiyor. Bu hapların etkisinden faydalanabilmeniz için her gün aynı saatte almalısınız.
Gün içerisinde gelişigüzel kullanımı, bu ilaçların gebelik riskini ortadan kaldırmasını sağlayamaz. Bununla birlikte tercih ettiğiniz doğum kontrol hapının prospektüsünü de mutlaka okumanız gerekir. Bu sayede ne zaman koruma etkisinin başladığı ya da olası yan etkileri gibi konularda daha net bilgi alabilirsiniz.
Herhangi bir doğum kontrol hapını en iyi olarak değerlendirmek doğru olmaz. Doktorunuza danışmanız durumunda yaşınız, kilonuz, sağlık durumunuz gibi çeşitli faktörler göz önünde bulundurularak size en uygun olan doğum kontrol hapları tavsiye edilir.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, kadınların adet düzenlerini de dikkate alarak ilaç önerisinde bulunur. Bu sayede kadınların kendilerine en uygun olan ilaçlar hakkında bilgi sahibi olmaları da mümkün hale gelmektedir.
Bildiğiniz gibi doğum kontrol hapları farklı ilaç firmaları tarafından formüle ediliyor ve üretiliyor. Bundan kaynaklı olarak da fiyatların değişkenlik gösterebildiğini belirtmek gerekir. Sizlere net bir fiyat bilgisi vermek yanıltıcı olacaktır. Ancak genel olarak fiyatları makul seviyede olduğunu da aktarmak gerekiyor. Bu ilaçlar bütçeyi zorlayan fiyatlara sahip olmuyor.
Doğum kontrol yöntemleri arasından seçim yapmak konusunda kararsız kalan kadınlar doğum kontrol hapları ve yan etkileri hakkında da bilgi sahibi olmak isteyebiliyor. Bu ilaçlar arasından hangisinin tercih edildiğine bağlı olarak yan etkilerinin de değişebileceğini belirtmek gerekir.
Aynı zamanda yan etkiler her hastada aynı düzeyde ortaya çıkmayabilir. Genel olarak bu ilaçların yan etkilerini ise şu şekilde listeleyebiliriz:
Elbette tercih edilen haplara bağlı olarak yukarıdaki listede bulunmayan yan etkiler de görülebilir. Bu arada doğum kontrol hapları ile ilgili toplumda çok yanlış inanışlar olduğunu da gözlemleyebiliyoruz. Bunlardan ilki hapların kısırlığa yol açtığıdır. Hangi doğum kontrol hapını tercih ederseniz edin, kısırlığa yol açmadığını belirtmek gerekiyor.
Bu ilaçlar hamile kalma olasılığınız üzerinde olumlu ya da olumsuz bir değişime yol açmaz. Hapların kullanımı bırakıldıktan sonra birkaç hafta içerisinde adet döngüsü yeniden normale döner. Böylelikle kadınların doğurganlık özelliklerinin de yeniden kazanılması sağlanmış olur. Bu hapların cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da hiçbir koruyuculuğunun olmadığını altını çizmek gerekiyor. Bu nedenle cinsel yolla bulaşan hastalık riskine karşı kondom kullanımı gerekir.
Yine sıklıkla merak edilen konulardan biri de doğum kontrol hapları ve içerdikleri hormonlar oluyor. Bu ilaçlar östrojen ve progesteron hormonları içeriyor. İlaçlar, bu hormonların vücuttaki miktarının artmasını sağlıyor. Bundan kaynaklı olarak da rahimde bazı küçük değişimler meydana geliyor.
Örneğin yumurtanın yumurtalıklardan çıkması engelleniyor ve rahim ağzı akıntısında da düşük seviyede değişimler meydana gelebiliyor. Bu değişim sayesinde erkek üreme hücreleri ile kadın üreme hücreleri buluşamıyor ve böylelikle döllenmenin meydana gelmesi de engellenmiş oluyor. Ancak tüm bu değişimlerin kalıcı olmadığının da altını çizmek gerekir.
Doğum kontrol haplarının kullanımının bırakılması durumunda bu değişimlerin tamamı ortadan kalkar ve rahim yeniden eski formunu kazanmış olur.