Anne karnında bebeğin öldüğü endişesi gebelik döneminde olan anne adaylarını bir hayli tedirgin ediyor. Günümüzde bebek bekleyen her 4 kadından 1’inin bebeğini hamilelik döneminde kaybettiğini söyleyebiliriz. Gebeliklerde bebek kayıplarının hamileliğin 20. haftasından önce olması durumunda bu tablo ‘düşük’ olarak değerlendirilir.
Gebeliğin 20. haftasından sonra meydana gelen bebek kayıpları ise ‘ölü doğum’ olarak nitelendirilir. Anne karnındaki bebeklerin kalbinin neden durduğu, bebeğin ölmesi durumunda annenin bunu hissedip hissetmediği gibi tüm önemli konuları ele alacağız. Öncesinde ise en çok merak edilen husus olan nedenleri gözden geçirelim.
Hamilelik döneminde bebeklerin anne karnındayken hayatını kaybetmesi neden olur sorusunun yanıtı, gebelik haftasına göre de değişkenlik gösterebiliyor. Bu nedenle söz konusu durumun nedenlerinin iki farklı grupta ele alındığını söyleyebiliriz. Bunlar; gebeliğin ilk 20 haftası ve gebeliğin 20. haftasından sonrasıdır.
Elbette anne karnında bebeğin öldüğü bu dönemde yapılan rutin gebelik kontrolleri ile tespit edilebiliyor. Çok sayıda farklı unsura bağlı olarak böyle bir durumun yaşanabildiğini söyleyebiliriz. Yaygın nedenler ise şöyledir:
Tüm bunlar ülkemizde ve dünya genelinde mevcut olabilen sorunlardır ve kimi zaman maalesef bebek kayıplarına yol açar.
Elbette hamileliğin ilerleyen dönemlerinde de bebeklerin kalbi durabilir. Bu soruna yol açabilen unsurlara ise şu örnekleri verebiliriz:
Yukarıda sıralanan unsurlar her zaman bebeklerin kalbinin durmasına yol açmaz. Ancak bu sorunların söz konusu riski önemli oranda artırdığını söyleyebiliriz.
Anne adaylarının sıklıkla merak ettiği unsurlardan biri de bebeğin kalbinin neden durduğu oluyor. Anne karnındaki bebeklerin kalbinin durmasına yol açan unsurları iki farklı başlıkta toplayabiliriz. Bunlar;
İkinci maddede söz edilen genetik sorunlar arasında en yaygın görülenler trizomiler ve Down sendromudur. Bu problemler genellikle hamileliğin ilk 3 ayı içerisinde bebeğin kalbinin durmasına sebebiyet veriyor. Anne karnındaki bebeğe yeterli oranda kan akımının olmaması ise hamileliğin herhangi bir haftasında meydana gelebiliyor. Bebeğe yeterli oranda kan gitmemesinin nedenleri ise şöyledir;
Öncelikle anne karnında bebeğin öldüğü durumlarda çoğu zaman bir belirtinin erken dönemde hissedilmediğini söyleyebiliriz. Her durumda anne adayının bunu hissedeceği şeklinde bir düşünceye kapılmamak gerekiyor. Belirtiler ise şöyledir;
Anne adayları anne karnında bebeğin öldüğü durumlarda bunu gebeliğin ilk dönemlerinde hissedemez. Nedeni ise hamileliğin ilk dönemlerinde bebeğin kalbinin durması halinde bir belirtinin ortaya çıkmıyor olmasıdır. Zira gebeliğin ilk haftalarında özellikle söz konusu duruma dair risk bulunduğunda sıklıkla rutin kontrol yapılmasının nedeni de budur.
Bebeklerin kalbi kontrol edilir. Sadece gebeliğin son haftalarında bebek hareketlerinde azalma olması anne adayı tarafından hissedilebilen bir durumdur. Bu gibi durumlarda çok uzun süre beklemek gerekmez. Bebeklerin hareketlerinde azalma olması halinde mutlaka doktor kontrolünün yapılması gerekir.
Bu sayede bebeğin hayatını kaybedip kaybetmediği de belirlenebilir. Elbette bebek hareketlerinin azalması hemen bebeğin öldüğü şeklinde yorumlanmamalıdır. Farklı nedenlere bağlı olarak da gebeliğin belirli dönemlerinde hareketlerde azalma olabilir.
Hem ülkemizde hem de dünya genelinde 2 aylık bebek ölümlerinin sıklıkla gerçekleştiğini belirtebiliriz. Bunun en yaygın nedeni ise bebekte genetik faktörlere bağlı anomalilerin olmasıdır.
Hatta bu sebep 2 aylık bebek ölümlerinin % 80’ini oluşturuyor. Bunun yanı sıra anne adayında enfeksiyon olması, kanda pıhtılaşma ile ilgili sorunlar yaşanması ya da son derece önemli bir unsur olan rahimde perde olması sorunu da 2 aylık bebek ölümlerine yol açabilir.
Gebelikte anne karnında bebeğin öldüğü durumlarda mide bulantısı bir süre daha devam edebilir. Mide bulantısı özellikle hamileliğin ilk dönemlerinde yaşanıyor. Bu dönemde kandaki beta hCG hormonu bebeğin ölmesine karşın yükselmeye devam edebilir.
Bu durum mide bulantısı ile birlikte diğer gebelik belirtilerinin de bir süre daha devam etmesine yol açabiliyor. Bebeklerin kalp atışlarının durmasına karşın mide bulantısı, kusma, göğüslerde dolgunluk ve hassasiyet ya da kokulara karşı hassaslaşma gibi belirtiler gözlemlenmeye devam eder. Zira söz konusu gebelik belirtilerinin devam ediyor olması, anne adaylarının bebeğin hayatını kaybettiğini anlamasını da zorlaştırıyor.
Anne karnındaki bebeğin kalbinin durması halinde yaşanabilecek belirtiler çok farklı olmaz. 7 haftalık ya da 8 haftalık bebeklerin kalbinin durması durumunda da anne adayının bunu hissetmesinin pek mümkün olmadığını belirtmek gerekiyor.
7 haftalık bebeklerin anne karnındaki hareketleri hissedilmez. Bu nedenle anne adayının bebeğinin hareketlerinin azaldığını hissetmesi de mümkün olmaz. Bu durumu ancak yapılan kontrollerin ardından doktorunuz tespit edebilir.
Daha önce de değindiğimiz gibi anne karnında bebeğin öldüğü durumlarda anne adayının hissetmesi pek mümkün olmaz. Çoğu zaman bu durum yapılan rutin gebelik kontrolü sırasında anlaşılıyor. Kimi zaman da anne adayları bebeklerinin hareketlerinin durduğu ya da azaldığı şikayeti ile doktora başvuruyor. Yapılan kontrolde ise bebeğin kalbinin durduğu belirleniyor.
Ender durumlarda ise bebeğin anne karnında ölmesi durumunda bir kanama meydana gelebiliyor. Bu kanamada kanın renginin kahverengi, siyah ya da kırmızı olabileceğini belirtelim. Kanama olmasının nedeni ise vücudun bu sağlıksız olan gebeliği yani fetüsü dışarıya atma çabasıdır. Fakat her durumda kanama olmayabileceğini de belirtmek gerekiyor.
Yine de hamileliklerde vajinal kanama meydana geldiğinde mutlaka gebelik takibini yapan doktora bilgi vermek gerekiyor. Gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam edip etmediğinin kontrol edilebilmesi önemlidir. Kanama çok az miktarda olduğunda bile doktorunuzu bilgilendirmenizde fayda olacak.